Q : Çocukken gece yarısına kadar bekleyip, korku filmleri
izlerdim. Hep sevmişimdir böyle filmleri nedendir bilmem. American Horror Story ile karşılaştığımda
amacım sadece göz atmaktı, ardından o korkunç tipli ikizleri görüp izlemeye
karar verdim. Bırakayım bu sıkıcı mevzuları sadede geleyim değil mi? Eğer korku
filmleri ile büyüdüyseniz, kocaman bir evin bodrumu sizi ekrandan bile
ürküttüyse, acaba bizim evimizde de hayaletler var mı dediyseniz, Doğacak bir
bebeğin dünyanın sonunu getirceği korkusuyla yeni doğmuş bebeklere hep şüpheyle
yaklaştıysanız, Kavanoz içine sıkıştırılan ceninleri uzaylı bir yaratığa
dönüşecek sandıysanız. Kısacası
çocukluğunuz seksen ve doksanlarda geçmiş ve siz bir korku filmi
fanatiğiyseniz. İşte aradığınız şey tam da burada. American Horror Story'i
izlerken korkularınız ya da gerilimleriniz çocukluğunuzdaki kadar canlı olmuyor
belki ama geçmişteki zevkle izlediğiniz o güzelim filmlere bir saygı duruşunda
bulunuyor. Asla dalga geçmeyen, işini gayet ciddi ve o dönemlerin atmosferi
içerisinde başaran dizi benim bu seneki favorilerimden. Zaten kim o hizmetçiye
karşı koyabilir ki.
L : Deli misin lan? Ne kendi kendine konuşup duruyorsun.
Q : Yoo ben konuşmuyordum ki.
L : Deminden beri bir şeyler anlatıp duruyorsun ya.
Q : Sen iyi misin? Ben daha şimdi girdim kapıdan.
L : Sen iyice delirmeye başladın.
Q : Gerçekten şimdi girdim, kapıyı annen açtı istersen ona
sor. Dinlenmek ister misin? Bugünlerde çok yordun kendini, bir uyku hapı alıp
uyu biraz istersen.
L : Sanırım, dinlensem iyi olacak.
Q : Unutma, bu gece Cadılar bayramı tüm ruhlar etrafta
özgürce geziniyor olacak. Akşam gelip seni alırım.
L : İyide biz cadılar bayramı kutlamayız ki.
(Q'nun gözleri parıldar ve L'nin arkasından sinsice
gülümser.)