23 Mart 2012 Cuma

American Horror Story


Q : Çocukken gece yarısına kadar bekleyip, korku filmleri izlerdim. Hep sevmişimdir böyle filmleri nedendir bilmem.  American Horror Story ile karşılaştığımda amacım sadece göz atmaktı, ardından o korkunç tipli ikizleri görüp izlemeye karar verdim. Bırakayım bu sıkıcı mevzuları sadede geleyim değil mi? Eğer korku filmleri ile büyüdüyseniz, kocaman bir evin bodrumu sizi ekrandan bile ürküttüyse, acaba bizim evimizde de hayaletler var mı dediyseniz, Doğacak bir bebeğin dünyanın sonunu getirceği korkusuyla yeni doğmuş bebeklere hep şüpheyle yaklaştıysanız, Kavanoz içine sıkıştırılan ceninleri uzaylı bir yaratığa dönüşecek sandıysanız.  Kısacası çocukluğunuz seksen ve doksanlarda geçmiş ve siz bir korku filmi fanatiğiyseniz. İşte aradığınız şey tam da burada. American Horror Story'i izlerken korkularınız ya da gerilimleriniz çocukluğunuzdaki kadar canlı olmuyor belki ama geçmişteki zevkle izlediğiniz o güzelim filmlere bir saygı duruşunda bulunuyor. Asla dalga geçmeyen, işini gayet ciddi ve o dönemlerin atmosferi içerisinde başaran dizi benim bu seneki favorilerimden. Zaten kim o hizmetçiye karşı koyabilir ki.
L : Deli misin lan? Ne kendi kendine konuşup duruyorsun.
Q : Yoo ben konuşmuyordum ki.
L : Deminden beri bir şeyler  anlatıp duruyorsun ya.
Q : Sen iyi misin? Ben daha şimdi girdim kapıdan.
L : Sen iyice delirmeye başladın.
Q : Gerçekten şimdi girdim, kapıyı annen açtı istersen ona sor. Dinlenmek ister misin? Bugünlerde çok yordun kendini, bir uyku hapı alıp uyu biraz istersen.
L : Sanırım, dinlensem iyi olacak.
Q : Unutma, bu gece Cadılar bayramı tüm ruhlar etrafta özgürce geziniyor olacak. Akşam gelip seni alırım.
L : İyide biz cadılar bayramı kutlamayız ki.
(Q'nun gözleri parıldar ve L'nin arkasından sinsice gülümser.)
  

21 Mart 2012 Çarşamba

Napoli'de Aşk. (Pizzeria Gino Sorbillo)



Q: Lonely Planet öneriyor bak buraya gidelim Via dei Tribunali 32 diyor adres için.
L :Tamam gidelim Napoli'ye gelinir de pizza yemeden dönülür mü?
Q : Ha bak şurası galiba.
L : Yok oranın adı Sorbillo.
Q : Tamam işte bizimki de Sorbillo değil mi?
L : Hayır Gino sorbillo, hem bak numarası 28 bizim aradığımız 32.
Q : Vayy, farketmesek gireceğiz baksana. Bunlar da Ankaralı işi yapmış, orada da her yer Aspava dolu.
L : Hadi girelim.
Q : Oha sıra numarası verdiler. Çıkın dışarda bekleyin çağıracağız dediler ama biz sadece pizza yiyecektik.
L : Burası sadece pizza satıyor zaten, bekleyeceğiz başka çare yok. Yemeden dönmem hayatta.
Q : Neyse bak bizim numarayı çağırıyorlar hadi girelim.
L : Margarita tabiki.
Q: Kendimden geçiyorum şu anda.
L : Bugüne kadar yediğim istisnasız en iyi pizza.
Q : Bu adamlar aşmış, ne var bunu içinde böyle.
L : Bundan böyle Napoli benim için Gino'dan ibaret.
Q : Aşçıyı mı kaçırsak acaba.
L : Bence burada işe girelim.
Q : Yumurta bile kıramıyorsun, pizzacıda ne işin olacak senin be.
L : Şimdi biz bu devasa pizza için 3.5 € mu ödeyeceğiz.
Q: Öldük ve cennete düştük.
L : Bir daha Napoli, bir daha, bir daha...
Q: Une notte a Napoli lalalalalala
L : Pizza ile kafayı bulan ilk insanlarız biz.

19 Mart 2012 Pazartesi

Tehlikeli İlişkiler


         
Q : Ben bu oyunu yıllar önce daha küçük bir genç adayı iken film olarak izlemiştim.
L : Evet bende hatırlar gibiyim ama o günümüzde geçiyordu ve gençlik filmiydi değil mi?
Q : Evet, evet o. Hatırlıyor musun? Müzikleri de çok iyiydi.
L : Ben bu oyunu daha fazla beğendim.
Q :Canım tiyatro ile sinemayı karşılaştıracak değiliz ya.
L : Başrol kadın oyuncu harikalar yarattı, tanıyor muydun önceden?
Q : Hayır ilk kez gördüm; fakat keşke tanısaymışım.
L : Eski dönemlerde de gayet iyi oyunlarda rol almış aslında. Mesela Kafkas Tebeşir Dairesi ya da Sersem Kocanın Kurnaz Karısı gibi...
Q : Yakın takibe almak lazım, televizyoncularda kör galiba böyle bir kadını nasıl gözden kaçırmışlarsa artık.
L : Asıl yönetmenlik harikaydı, sahne kullanımından tut dekora kadar. Dahice tasarlanmış bir yapım izledik. Vallahi bravo, tiyatro diye saçma sapan komedilerin yutturulduğu şu dönemde iyi ki var dedirttiler bana, Şehit tiyatroları için.
Q : Finaldeki düello sahnesinde bütün ışıklar gözüme vurdu; bakamadım bile. Sence o hata mı yoksa planlanmış bir şey miydi?
L : Bende anlamadım açıkçası.
Q : Erkek oyuncu çok iyi oynuyordu fakat daha cazibeli bir adam gerekliymiş bu oyun için.
L : Valla beni inandırdı.
Q : Kadın oyuncunun adı Şebnem Köstem miş. Acaba ne yiyiyordu oyunda, merak ettim bak .
L : Şanslı kadın izleyici ne ise kaptı ama bir güzel.
Q : Keşke sorsaydık.
L : Bak hiç kostüm güzeldi demiyorsun.
Q : Bu oyun için unuttuğum şeyler çok gidip görmeden anlaşılmaz.  Gördükten sonra da övmekle bitmez.

12 Mart 2012 Pazartesi

YANIK



Q: Bu oyunun filmi de varmış biliyor musun?
L : Hadi ya o zaman izleyelim.
Q: Devlet tiyatroları artık gözümde değerini kaybetmişti ki, birden vay be dedim beni haksız çıkarmışlar.
L : Ben oyunculukları pek beğenmedim açıkçası ama buna rağmen oldukça inandırıcıydı.
Q: Hiç sıkılmadım, duygulandım hatta şaşırdım ağzım açıkkaldı.
L: Kesinlikle çok başarılı bir senaryo.
Q: Bence senaryo ile bitmemiş. Dekor, müzik hatta sen aksini düşünsen dahi oyunculuklar da oldukça başarılıydı bana göre. Özellikle Emel Göksu döktürmüştü.
L: Evet bak o gerçekten başarılıydı.
Q: Ve şundan utandım ki yakın bir geçmişte yaşanan Lübnan iç savaşı hakkında hiç bir halt bilmiyorum.
L : Bu gerçek bir hikaye diyordu oyundaki bazı kişiler acaba doğru mu?
Q: Umarım değildir ve bu hikaye kimsenin başından geçmemiştir.
L : Bir daha gidelim.
Q : Bence filmini bulup birde oradan görelim hem de en kısa zamanda.

8 Mart 2012 Perşembe

Skins


Q : 7. sezon son sezonu olacakmış skins'in.
L : Bilmiyorum dizi mi?
Q : Duymadın mı, ingilizlerin gençleri anlattığı bir dizi.
L : İlk kez senden duyuyorum.
Q : Eğlenceliydi, en azından sürekli kafası güzel olan gençleri görmek farklı bir deneyimdi
L  : Ayrıca aile kavramı çok ilginçmiş İngiltere semalarında. 
Q : Parayı basıp kenara çekiliyorlar herhalde, ya da her durumda sevgili peşindeler.
L : Sapıtmışlar işte sende oturup izliyor musun yani.
Q : Aman ya, az yaşının adamı ol ya.
L : Neyse izlemediğim için çok şey kaybettim denemez o halde.
Q : Evet ama kaliteli bir işi gözardı etmiş oldun, gençlerin dünyalarını güllük gülistanlık gösterenlere inat çekilmiş bir diziye burun kıvırdın. Ciddiye almalıydın!!

6 Mart 2012 Salı

Sabırsızlık = Magnifica Presenza





Q: Ferzan Özpetek fazla söze gerek yok. Her filminde olduğu gibi bu filmide sabırsızlıkla bekliyorum. Ya ben bu adamı görüp iki kelime edememiş biriyim. Keşke Serra Yılmaz da olsaydı  o zaman siz beni düşünün artık. Yeter artık gelsin şu 30 Mart!!!!