Q: İnsanların din adı altında sergiledikleri vahşet midemi
bulandırıyor.
BS: Sebepsiz vahşeti kimse kabul edemez, normal bir tepki
sayılır seninki.
Q:Vahşetin sebebi ne olabilir, böyle bir sebep yeryüzünde
var mı?
BS: Dinlerde kısasa kısas var.
Q: Dinlerin birleştirici olması gerekmiyor mu, bu mantık
seni şiddete yönlendiriyor. Ama ile başlayan cümlelerin altını dolduracak
kelimeler her zaman bulunur. Ne yani hani öteki yanağı uzatıyorduk, hani bu
erdemdi.
BS: Her konuda olduğu gibi onda da bir sınır mevcut demek
ki.
Q: Birleştirici ve bağışlayıcı olması gereken din insanların
patlamayan sakızı gibi nereye çekersen öyle gidiyor anlaşılan. Cinayet için
destekçi arıyorsan çok uzağa bakmana gerek kalmıyor böylece.
BS: Onlar dini saptıran kişiler, dinler barışın en önemli
destekçisidir.
Q: Kısasa kısas diyen bir din mi?
BS: Ama her durumda
geçerli olan bir durum değil bu tabi ki.
Q: Mezhebi, cinsiyeti, ırkı, inançları, cinsel yaşamları
hatta dünya görüşleri farklı olduğu için öldürülen, topluca katledilenler adına
söylüyorum ki dostum; sen, ben ve yaşadığımız gezegen hepimiz katiliz.
BS: Gerçekçi ol.
Q: Haklısın koca gezegen cehenneme nasıl sığacak değil mi?
BS: Dalga geç diye söylemedim.
Q: Hayır geçmiyorum. Cennet farklı dinlerden insanları
alamayacak kadar küçük olduğuna göre cehennemde koca gezegen için küçük
gelebilir diye düşündüm.
BS: İnsanlar eğer gerçekten dine sığınsalardı her şey çok
daha farklı olabilirdi.
Q: Peki ya din olmasaydı.
BS: Din adı altına sığınıp kötülük yapanları allah görüyor, din olmasa daha kötü olurdu.
Q: Daha kötüsümü var başından vurulan çocuklardan daha kötü ne olabilir.
Q, o gece bilgisayarının başında katledilen insanların azimle
savaştıklarını görünce dinlediği şarkıyı son ses ve tekrarıyla sabahlamaya karar
verdi.
Q, yazdı.
Kurt küçük olsa da içten içe çürütür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder