18 Eylül 2012 Salı

Pantolon Mevsimi "Cheap&Nice"

            Eskiden erkekler için giyilebilecek sadece bir kaç renk vardı. Neden bir kaç renk? Neden renkli giyinmek sadece kadınlara özgü kabul edilmişti? Gibi bir çok soru var aklımda hala. Aslında hala böyle düşünen kişiler yok değil. Yeni jenerasyon içinde dahi renkli giyinen erkeklere laf atan bir grup kendini fazla erkek sanan bilinçsiz güruh mevcut. Neyse ki markalar bu tabuları birer birer aşıyor ve koleksiyonlarında erkekler için daha fazla renk seçeneğinin olduğu pantolonları satışa sunuyorlar. Pantolonda sadece lacivert, siyah, gri v.b. renkleri tercih etmek zorunda kalan erkekler artık istedikleri renkte pantolon bulabiliyorlar. Gerçi bu konuda en büyük cesareti sanırım Aşk-ı Memnu dizisinde kırmızı pantolon giyerek Kıvanç Tatlıtuğ gösterdi; ardından renkli pantolonlar daha fazla sahnede ki yerini almaya başladı. Ben bu durumu gayet sevdim açıkçası. Erkek adam renkli giyer mi diye mırıldanan sivriler kenara çekilsin devir erkeklerin kendini gösterme devri. H&M'in Türkiye'ye gelmesi şahane oldu giyim kuşama bakış açımız değişti böylece. H&M'in bu erken kış dönemi için satışa sunduğu bazı pantolonlar seçtim, yoksa bu kış cinlerin (kotların) papucu dama mı atılıcak? Yeni sezon açılsın; Pantolonlar çıksın meydane hepsi bir birinden  şahane...

DN: Fotoğraflar H&M'in Türkiye sayfasından alınmıştır.




14 Eylül 2012 Cuma

Altıncı Cadde



        Bilmiyorum nedendir Vintage denen şeyi çok seviyor olmama rağmen 80'ler ve  90'lar arasındaki bir dönemden nefret ediyorum. İğrenç kıyafetler, oldukça kötü tasarımlı arabalar, birbirinden çirkin hastane ruhu taşıyan binalar, kabuslarımla yarış edecek nitelikteki şarkılar... Kısacası tam tarih belirtememekle birlikte, bir dönem bütün insanların büyük bir histeri salgınına yakalandığını düşünüyorum. Tabi geçmiş peşimizi bırakmadığı gibi zevksizliğini de birlikte sürükleyebiliyor. Büyük oradan iyileşme gösterse de, estetik yoksunu durumlar günümüzde hala devam ediyor  bkz.Galata köprüsü altındaki ne idiğü belli olmayan kafe-bar konseptler. Seri üretimin  tüm zevksizliğine rağmen farklı olanı sunan bir site ile karşılaşınca ne yalan söyleyeyim heyecanlandım. Altıncı cadde, fark yaratmak isteyen, birbirinden estetik ürünler sunuyor. Her evde artık karşımıza çıkan çek-yat, baza, fiskos masası ve sehpa gibi çirkin eşyalar için kaliteli alternatifler sunan oldukça başarılı bir site. Fiyatlar biraz hayal kırıklığı olsa dahi İkea tek tipçiliğinden kurtulmak için bir fırsat niteliği taşıdığı su götürmez bir gerçek. Evinizi içinden 3 ev çıkacak şekilde eşyayla dolduracağınıza, aynı bütçeyle tek ev ama daha şık bir ev ortaya çıkarmanız mümkün. Piyasada eksikliği hissedilen bir boşluğu dolduracağına inandığım Altıncı Cadde'yi tavsiye etmekten mutluluk duyarım. 

DN: Resimler Altıncı Cadde'den alıntıdır.

Yeni Bakış Yeni Gözlükler


       Bundan 21 yıl önce doktor gözlük takmam gerektiğini söylediğinde "dört göz olacağım" diye ağlamaya başladım. O saçma sapan an hala hafızamda. Çünkü çocukların yetişkinlerden daha acımasız olduğunun farkındaydım ve dört göz olmaktan çok bana dört göz diyecekleri için ağlıyordum. Aradan yıllar geçti ve gözlüğüm benim ayrılmaz bir parçam oldu, özetle zorunluluktan güzel bir aşk doğdu. Birbirimizden hiç ayrılmıyoruz. Hatta son zamanlarda  gözlük artık "cool" kabul edilen bir aksesuar. Sağlıklı olanlar bile numarasız cam olan gözlükler takmaya başladı bkz. Hipster. Peki gözlük ne zaman çirkin, ne zaman güzel kabul edilmeye başlandı? İnanın bu sorunun cevabını bende bilmiyorum. Eminim ki hala gözlüğü çirkin bulanlar vardır. Eminim ki hala kendisine dört göz denilince üzülen çocuklar da vardır; fakat ben artık onlardan biri değilim. Öncelikle resimlerini gördüğünüz   güzel şeylere çirkin demek bana göre vicdansızlık. Ve yine bana göre dört göz yoktur, yanlış seçim vardır. işi uzmanına bırakmak gerekirse
bu link seçimlerinizde yardımcı olacaktır ama bence en iyi gözlük gözlükçü de bulunur. Tabi paragöz,  her taktığın gözlüğe çok yakıştı diyen, elindeki modellerden 5 tanesini gösterip hepsi bu diyen, en pahalı olanı seçip bence bunu almalısınız diye ısrar eden, ilk önce değerinin üç katı fiyat söyleyip ısrar ettikçe fiyatı düşüren iğrenç gözlükçülerle uğraşmayı göze almanız gerek. Ben kendi beğendiklerimi seçtim , fotoğrafları bu yazının yakınlarında olmalı. Sizde ne istediğinizi bilirseniz, eminim gözlüğünüz sizin en sevdiğiniz aksesuarınız olacak. Ha bu arada en son aldığım gözlüğe ilk önce herkes iğrenç dedi; şimdi ise çok güzelmiş diyor. Unutmamak gerek güzellik daima değişen bir algı, en doğru kılavuz yine kendinizsiniz.


DN: Gözlükler gerçek hayatta değişiklik gösterebilir, aldanmayınız...