Uzun
zaman önce okumaya başladığım ve yarım bıraktığım bir kitabı aslında ne kadar
sevmiş ve beğenmiş olduğumdan bahsetmek istiyorum. Askerdeyken edindiğim,
çekmecelerde saklı gizli okuduğum ve askerlik biterken yarım kalan haliyle
bıraktığım o güzel kitaptan. Şairin Romanı'nı ilk çıktığını duyduğum andan
itibaren almak istedim, Murathan Mungan edebiyatının verdiği keyfin yeniden tekerrür
edeceği hissiyatı ile hayaller içerisinde ona sahip olacağım günü bekledim.
Şairin Romanı, ziyaretime gelen arkadaşımla birlikte ulaştı elime. Başladım
okumaya her gece yatmadan, ya da yazıcılık yaptığım o lanet yerin çekmecesinde
gizlice, çaktırmadan okudum. Derken askerlik bitti ve ben geri dönemedim bir
türlü, yeniden başlayamadım. Kitabı çok sevmiş şairin hikayesine bu kadar
kaptırmışken kendimi üstelik. Sonra fark ettim ki benim gibi bir başka
arkadaşım da kitabı çok sevmiş ama yarım bırakmış. Hatta onun başka bir
arkadaşı da. Sanmayın ki bu yarım kalmışlık kitabın uzun ya da sıkıcı olmasından
aksine tüm bunların zıttı bir eser ortadaki. Ardından farkına vardım ki kimse
bu hikaye bir sona varsın istemiyor. Kitap kendisiyle birlikte, her okuyana
kendi gizemini bırakıyor. Kimi sonuna kadar varıyor bu gizemi kimi de kendi gizemini
yaratıyor gizemli kalmak istediği yerde ayrılıyor şairin yolculuğundan. Kim
bilir belki hepimizin yolu şair ile bir gün yeniden kesişecek. Ya da her şairde
olduğu gibi o şairin yolcuğunda da bir parçasının gizemli kalmasını seçeceğiz.
Ama kitaplığımda yer aldığı için kendimi mutlu hissedeceğim bir varlık artık
Şairin Romanı. Saygıyla...
Metis Yayınları kitap tanıtımı için linke tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder