10 Kasım 2011 Perşembe

ŞİŞE PEPSİ İÇTİĞİM ZAMANLARDAN KALMA BİR ALIŞKANLIK



Bir varmış, bir yokmuş.
 
Gökten üç elma düşmüş. 

Şeytan almış götürmüş satamayıp beleş vermiş. 

Su testisi su yolunu göremeden kırılmış.

Bir zamanlar bir baltaya sap olamayacak bir çocuk varmış. Gün gelmiş ve çocuk baltadan vazgeçip sap bile olamamış.

Hikayesi kimsenin anlamadığı bir şekilde isyanla başlamış :
Boyacı olmak istemiyorum arkadaşım. Tamam tembel olabilirim, karnem zayıflarla dolu olabilir, evet öğretmenler ağız birliği yapıp hakkımda yalan dolana başvurmuş olabilirler. Ama bu benim bir bok a sap olamayacağım anlamına mı gelir yoksa sadece iyi bir öğrenci olamadığım anlamına mı? Ayrıca boyacı olmakta nerden çıktı başarısız her öğrenci sadece boyacı mı oluyor bu memlekette!
Benden bir bok olmayacağına karar veren öğretmenlerim bir bok olmuşlar mı bakalım. Karısını dövüp hastanelik eden adam. Kocasını iş arkadaşıyla ( kibarca başka bir bok olmuş öğretmenin biriyle) aldatan kadın. Öğrencisi ile sevişirken tuvalette basılan müdüre, kızları kucağını oturtup orasını burasını mıncıklayan müdür mesela. Yani iyi bir öğrenci olamadığım için benden bir bok olmaz tek koşul bu mudur!
Boyayım mi ağabey?
Boyayayım mi abla?
Zaman su gibi akıp geçti, her geride bıraktığını eskitti üstelik. Ben "q" idim "Q" oldum.  Öğretmenlerim haklı çıktı bir baltaya sap olamadım. Evet bir bok olmadı benden gübre olarak bile kullanılmadım. Ama boyacı da olmadım, hayatımda ne olmak istediysem olamadım, geçen zaman bana şişe Pepsi içtiğim zamanlardan kalma bir alışkanlık bıraktı hep istediğim şeyleri yaptım, yapmaya çalıştım. Ayakkabı boyamadım mı? evet boyadım özellikle askerde ama orada olmayı da hiç istemedim ki. Beni yolumdan şaşırtmak isteyenler hep oldu, tabi şunu hiç bilmediler yapmak istemediğim şeyleri bana zorla yaptırdıkları zamanlarda ben hiç olmadım; İstemediğim bir bölümde okurken, istemediğim bir aşkı yaşarken, istemediğim bir işte çalışırken...
Yıllar, yılları...
Aylar, ayları...
Haftalar, haftaları...
Günler, günleri...
Özetle zaman geleceği kovalarken değişmeyen tek şey vardı.
Bak Asım amcanın oğluna okudu mühendis oldu, mis gibi işi var, evini aldı, arabasını aldı, evlendi seneye de çocukları olacak. Ya sen! Bir baltaya sap olamadın üniversiteye gönderdik diplomanı koydun kenara  süs gibi duruyor. Abuk, sabuk işler peşindesin, öğretmenlerin en başında demişlerdi bu çocuk adam olmaz diye ama biz bir umut iteleye iteleye okuttuk ama anca bu kadar oluyor demek ki.

Bir varmış, bir yokmuş.

Gökten üç elma düşmüş. 

Şeytan almış götürmüş satamayıp beleş vermiş. 

Su testisi su yolunu göremeden kırılmış.

İYİ OLMUŞ OH BE!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder