Bir varmış, bir yokmuş.
Gökten üç elma
düşmüş.
Şeytan almış götürmüş satamayıp beleş vermiş.
Su testisi su yolunu göremeden kırılmış.
Bir zamanlar bir baltaya sap olamayacak bir çocuk varmış.
Gün gelmiş ve çocuk baltadan vazgeçip sap bile olamamış.
Hikayesi kimsenin anlamadığı bir şekilde isyanla başlamış :
Boyacı olmak istemiyorum arkadaşım. Tamam tembel olabilirim,
karnem zayıflarla dolu olabilir, evet öğretmenler ağız birliği yapıp hakkımda
yalan dolana başvurmuş olabilirler. Ama bu benim bir bok a sap olamayacağım
anlamına mı gelir yoksa sadece iyi bir öğrenci olamadığım anlamına mı? Ayrıca
boyacı olmakta nerden çıktı başarısız her öğrenci sadece boyacı mı oluyor bu
memlekette!
Benden bir bok olmayacağına karar veren öğretmenlerim bir
bok olmuşlar mı bakalım. Karısını dövüp hastanelik eden adam. Kocasını iş
arkadaşıyla ( kibarca başka bir bok olmuş öğretmenin biriyle) aldatan kadın.
Öğrencisi ile sevişirken tuvalette basılan müdüre, kızları kucağını oturtup
orasını burasını mıncıklayan müdür mesela. Yani iyi bir öğrenci olamadığım için
benden bir bok olmaz tek koşul bu mudur!
Boyayım mi ağabey?
Boyayayım mi abla?
Zaman su gibi akıp geçti, her geride bıraktığını eskitti
üstelik. Ben "q" idim "Q" oldum. Öğretmenlerim haklı çıktı bir baltaya sap
olamadım. Evet bir bok olmadı benden gübre olarak bile kullanılmadım. Ama
boyacı da olmadım, hayatımda ne olmak istediysem olamadım, geçen zaman bana
şişe Pepsi içtiğim zamanlardan kalma bir alışkanlık bıraktı hep istediğim
şeyleri yaptım, yapmaya çalıştım. Ayakkabı boyamadım mı? evet boyadım özellikle
askerde ama orada olmayı da hiç istemedim ki. Beni yolumdan şaşırtmak
isteyenler hep oldu, tabi şunu hiç bilmediler yapmak istemediğim şeyleri bana
zorla yaptırdıkları zamanlarda ben hiç olmadım; İstemediğim bir bölümde
okurken, istemediğim bir aşkı yaşarken, istemediğim bir işte çalışırken...
Yıllar, yılları...
Aylar, ayları...
Haftalar, haftaları...
Günler, günleri...
Özetle zaman geleceği kovalarken değişmeyen tek şey vardı.
Bak Asım amcanın oğluna okudu mühendis oldu, mis gibi işi
var, evini aldı, arabasını aldı, evlendi seneye de çocukları olacak. Ya sen! Bir
baltaya sap olamadın üniversiteye gönderdik diplomanı koydun kenara süs gibi duruyor. Abuk, sabuk işler
peşindesin, öğretmenlerin en başında demişlerdi bu çocuk adam olmaz diye ama biz
bir umut iteleye iteleye okuttuk ama anca bu kadar oluyor demek ki.
Bir varmış, bir yokmuş.
Gökten üç elma
düşmüş.
Şeytan almış götürmüş satamayıp beleş vermiş.
Su testisi su yolunu göremeden kırılmış.
İYİ OLMUŞ OH BE!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder