Eskiye
olan merak her alanda kendini göstermeye devam ediyor. Yok vintage yok retro derken
eski sevdası her alanda yeniden canlanmaya başladı. Benim gibi bir eskici
delisi için tabi bu durum oldukça zevkli ve keyifli bir şekilde ilerliyor.
Eskiyi hatırlatan her şey bende ayrı bir ilgi uyandırıyor. Gerçi bu bir akım
haline geldiğine göre etrafta benden
çokça olduğu bir gerçek. Neyse böyle lafı uzatmaktansa sadede gelmek gerek.
Fiat 500'ün hayalimde araba hatta ilk görüşte aşık olduğum yegane araba
olduğunu çevremdeki herkes bilir. Aşkıma ihanet etmiş olmayayım fakat
geçtiğimiz günlerde düzenlenen Autoshow 2012'de Volkswagen'in The Beetle
modelini görüp -ben diyim tosbağa siz diyin vosvos- bakakaldım. Tabi ben
bakarken yarı çıplak ablaların ortaya fırlayıp arabanın önüne bir sürü hanzonun
doluşmasına sebep olmalarına biraz uyuz oldum ama yine de beklemeye değdi. VW
'nin piyasadaki en sağlam arabaları ürettiğini hepimiz biliyoruz fakat pek tarz
arabaları olduğunu söylemek zordu. İşte bu noktada The Bettle'lar tarz araba
isteyen gençleri kapısında yatıracak derecede başarılı. İç tasarımından, yenilenmiş
dış görünümüne kadar The Beetle fazlasıyla ilgi ve sevgi hak eden bir araba
olmuş. Hatta bununla da kalmamış yenilenen her arabada olduğu gibi yanında
istediğiniz tarzı yaratmanız için pek çok şeçeneği de önünüze sunmuş. Fiyatlara
pahalı demek istiyorum, evet çok pahalı hatta gereksiz pahalı ama ülkede bu
vergiler oldukça adamlar ne yapsın be kardeşim. Fırsat bulursanız The Beetle'ı görün tabi beni Fiat 500'e olan aşkımdan
vazgeçirecek kadar başarılı olamadı ama içim bi' hoş oldu ne yalan söyleyeyim.
Ayrıca
bu eski arabaların yeni versiyonları madem bu kadar tutuyor bire bir aynısından
sınırlı sayıda üretip satışa sunsanıza gençler(Fiat-MİNİ-Volkswagen) belli ki
eskiye meraklı büyük bir kesim var meydanda.
Söylemeden
geçemeyeceğim sırada bence Citroen olmalı ve 2CV modelini yenileyerek piyasaya
sunmalı, sizce de zamanı gelmedi mi?
http://binekarac.vw.com.tr/the-beetle-main.aspx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder