6 Ağustos 2013 Salı

MİZAH = PENGUEN


                Komedi konusunda tam bir arızayım. Eski Türk komedilerini sevmem, kolay kolay komedi filmi izlemem, bugüne kadar bir tane Cem Yılmaz gösterisi izlemişliğim dahi yok. Ne Vizontele, ne Gora ne de Recep İvedik'leri izleyip gülmüşlüğüm yok. Çocukluğumdan beri ya dramı tercih ederim ya da korkuyu. 7 yaşındayken tek derdim vampir filmi izlemekti mesela. Bu sebepledir ki benim kafam basmaz komediye der dururum yıllardır. Karikatür sevmem ki bu konuda tek suçlu o iğrenç sizinkiler serisi ile S.M.'dir. Her neyse ta ki gezi olayları başlayana kadar. Gezi olayları komedi konusunda benim miladım oldu. Kahkahalarla gülmeye başladım yazılan ve söylenen şeylere. Sloganlar hem zekice hem de o kadar güzel iğnelemelerle yaratılıyordu ki beynim döndü. Velasıl kelam komedi keyif aldığım bir şeye dönüştü. Ve hala filmler için fikri sabit biri olsam dahi Karikatür sevmeye, okumaya başladım. Penguen her hafta hazırladığı muhteşem kapaklarla komediyi benim için bir an önce ulaşılması gerekenler mertebesine getirdi. Haftalık çıkıyormuş. Bilmem hangi gün çıkıyor ama her salı ya da çarşamba bayiden ısrarla ister oldum.  Suratımda salak bir sırıtma ile elimden bırakamıyorum, bitirip başa dönüyor yeniden okuyorum. Ardından başkaları da okusun diye umumi yerlere bırakıyorum dergiyi. Arada bir acaba bırakmasam mı, para verip alsın dallamalar dediğim oluyor ; fakat benim gibi biri daha çıkar da bağımlı olursa ne ala diye düşünüp kaderine terk ediyorum dergiyi. Demem o ki benim gibi komedi özürlü birini bile güldürmeyi başardınız ya Allah'ta sizi güldürsün Penguen. Sizi sevmeyen ölsün!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder